Genel KültürYaşam

Eski Çağlarda Kullanılmış Vahşi İşkence Yöntemleri

insanlığın en karanlık sayfalarından biri, antik çağlarda kullanılan işkencelerdir. Bu vahşi uygulamalar, sadece cezalandırma değil, aynı zamanda güç gösterisi, korku salma ve itaat sağlama aracı olarak da kullanılmıştır. Masum insanların maruz kaldığı bu acımasız yöntemler, tarihe ibret verici bir ders olarak kazınmıştır.

Bu yazıda, antik çağda sıklıkla kullanılan bazı işkence yöntemlerini inceleyeceğiz.

1-Küvet

  1. Küvete Yerleştirme: Mahkum, yalnızca başı dışarıda kalacak şekilde tahta bir küvete zorla oturtulacaktır. Bu küvet, mahkumun hareket kabiliyetini ve konforunu son derece sınırlar.
  2. Bal ve Süt ile Kaplama: Cellat, mahkumun yüzünü bal ve süt ile kaplayacaktır. Bu tatlı karışım, sinekleri cezbetmek ve mahkumun maruz kaldığı acıya katkıda bulunmak için tasarlanmıştır.

  3. Sinek Isırıkları: Kaplı yüz, sineklerin mahkumun üzerinde dolaşmasına ve onu ısrmasına izin verir. Sinek ısırıkları, tahrişe, ağrıya ve enfeksiyona yol açar.

  4. Zorla Beslenme: Mahkum, işkence sırasında düzenli olarak beslenir. Bu beslenme, mahkumun hayatta kalmasını sağlarken, aynı zamanda dışkılama ihtiyacını da artırır.

  5. Pislik İçi Küvet: Mahkum, dışkısıyla dolu küvette yüzmeye zorlanır. Bu durum, mahkumun maruz kaldığı aşağılama ve hijyen eksikliğinin bir göstergesidir.

  6. Kurtçuk ve Solucanlar: Birkaç gün sonra, mahkumun canlı vücudunda kurtçuklar ve solucanlar oluşmaya başlar. Bu canlılar, mahkumun çürüyen etini yemeye devam eder ve ona dayanılmaz bir acı verir.

2-Kızgın Boğa

Kızgın boğa, antik Yunanistan’da tasarlanmış vahşi ve insanlık dışı bir işkence yöntemidir. Bu alet, mahkumlara karşı acımasız ve ölümcül bir şekilde kullanılmıştır.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Boğanın Yapısı: Kızgın Boğa, sağlam bir pirinçten yapılmış ve yan tarafında kilitlenebilen bir kapağa sahip bir alettir. Boğanın içi boştur ve kurbanın sığabileceği kadar büyüktür.

  2. İşkencenin Uygulanması: Kurban, boğanın içine yerleştirilir ve kapak kapatılır. Daha sonra boğa, alevler üzerinde bir platform üzerine yerleştirilir.

  3. Isıtma İşlemi: Boğa ısıtılmaya başlanır ve metalin rengi sarıya dönene kadar devam edilir. Bu işlem sırasında kurban, boğanın içinde hapsolur ve artan ısıdan dolayı dayanılmaz bir acı hisseder.

  4. Ölüm: Boğa istenilen sıcaklığa ulaştığında, kurban boğanın içinde kavrulmaya başlar. Bu aşamada kurban, acı içinde çığlık atar ve boğanın tasarımı bu çığlıkları yükselterek bir boğanın kükremesine benzetir.

  5. Ölümcül Sonuç: Sonunda kurban, maruz kaldığı aşırı ısı ve oksijen eksikliği nedeniyle boğanın içinde ölür.

3-Kazığa Oturtma

Kazığa oturtma, adından da anlaşılacağı üzere, son derece acımasız ve insanlık dışı bir infaz yöntemidir. Bu yöntem, özellikle 15. yüzyıl Romanya’sında Kazıklı Vlad tarafından sıklıkla kullanılmıştır.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Kazığın Hazırlanması: Keskin ve kalın bir kazık, infaz için hazırlanır. Kazık genellikle ahşap veya metalden yapılır ve oldukça sivri bir uca sahiptir.

  2. Kurbanın Yerleştirilmesi: Kurban, kazığa oturtulmak için zorla yere yatırılır.

  3. Kazığın Dahil Edilmesi: Kazık, kurbanın anüsünden veya vajinasından (cinsiyete göre) delip geçirilir.

  4. Dikleştirme: Kazık dikilerek kurban dik pozisyona getirilir.

  5. Ölüm Süreci: Kurban, kendi ağırlığı altında kazığa doğru kaymaya başlar. Bu süreçte, iç organları delinir ve dayanılmaz bir acı yaşar. Ölüm, genellikle birkaç gün içinde sepsis, kanama veya organ yetmezliği nedeniyle gerçekleşir.

4-Kafir Çatalı

Kafir çatalı, Orta Çağ’da kullanılan ve inanılmaz derecede acımasız bir işkence aracıydı. Bu alet, kurbanı uykusuz bırakmak ve yoğun acıya maruz bırakmak için tasarlanmıştı.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Aletin Yapısı: Kafir Çatalı, iki metal parçadan oluşuyordu. Bu parçalar, bir kayış veya kayışa tutturulmuş ve çatal şeklinde birbirine zıt uçlara sahipti.

  2. İşkencenin Uygulanması:

    • Bir metal parça çenenin altına, diğeri ise göğüs kemiğine yerleştirilirdi.
    • Kayış, kurban tavandan sarkarken veya bir şekilde askıya alındığında boynunu alete sabitlemek için kullanılırdı.
  3. Acı ve Uykusuzluk:

    • Bu pozisyonda, kurban ne oturup ne de yatabiliyordu.
    • Uyumak imkansız hale gelirdi.
    • Başları yere düşerse, sivri uçlar diş etlerini deler ve göğüslerine batarak dayanılmaz bir acı verirdi.

4-Boyun İşkencesi

Boyun İşkencesi, mahkumlara karşı uygulanan aşağılayıcı ve acımasız bir cezalandırma yöntemidir. Bu yöntem, mağdurun fiziksel ve psikolojik açıdan büyük acı çekmesine neden olur.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Boyun Cihazı: Metal veya ahşaptan yapılmış bir boyun cihazı kullanılır. Bu cihaz, mağdurun boynunu ve başını sabitler ve hareket kabiliyetini önemli ölçüde kısıtlar.

  2. Rahatsız Pozisyon: Cihaz, mağdurun rahat bir pozisyonda oturmasını veya yatmasını imkansız hale getirir. Bu durum, mağdurda aşırı yorgunluk ve kas ağrılarına yol açar.

  3. Yeme ve Uyuma Zorluğu: Cihazın tasarımı, mağdurun başını indirmesini ve yemek yemesini zorlaştırır. Bu durum, mağdurun açlık ve susuzluk çekmesine neden olur.

  4. Uzun Süreli Acı: Bu ceza genellikle günlerce uygulanır ve mağdurun maruz kaldığı acı ve aşağılanma duygusu zamanla artar.

 

5-Çarmıha Gerilme

Çarmıha gerilme, Antik Çağ’dan beri kullanılan ve günümüzde bazı ülkelerde hala uygulanan vahşi ve insanlık dışı bir infaz yöntemidir. Bu yöntem, kurbana karşı aşırı acı ve ıstırap veren, kasıtlı olarak uzatılmış bir ölümdür.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Hazırlık: Kurban, genellikle çıplak bir şekilde büyük bir tahta haça bağlanır veya çivilenir.

  2. Asılma: Kurban, haç dik bir şekilde konumlandırıldığında havada asılı kalır.

  3. Acı ve Ölüm: Asılı kalmanın neden olduğu kas gerginliği ve solunum zorluğu, kurbanda dayanılmaz bir acıya ve yavaş bir ölüme yol açar. Bu süreç genellikle günler sürer ve kurban susuzluk, açlık ve maruz kalmanın etkilerine de maruz kalır.

6-Yahudi Beşiği

Yahuda Beşiği” olarak bilinen bu işkence yöntemi, Orta Çağ’da kullanılan ve kurbana karşı inanılmaz derecede acımasız ve insanlık dışı bir uygulamaydı. Bu yöntem, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan azap veren ve mağduru aşağılayan bir işkenceydi.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Piramit Şeklindeki Beşik: Metal veya tahtadan yapılmış piramit şeklinde bir beşik kullanılır. Beşiğin tepesinde sivri uçlu bir delik bulunur.

  2. Kurbanın Yerleştirilmesi: Kurban, genellikle çıplak bir şekilde beşiğin tepesindeki deliğe oturtulur.

  3. Aşağılama: İpler veya zincirler kullanılarak kurbanın bacakları ve kolları gerilir ve beşik aşağı indirilir. Bu işlem, kurbanın anüsüne veya vajinasına (cinsiyete göre) sivri ucun girmesini sağlar.

  4. Yavaş İşken: Kurbanın ağırlığı altında sivri uç, mağdurun deliğini yavaşça genişleterek dayanılmaz bir acıya ve kanamaya neden olur.

  5. Enfeksiyon Riski: Beşik nadiren temizlendiğinden, enfeksiyon kapma riski oldukça yüksektir. Bu enfeksiyonlar, işkenceden sağ kurtulsa bile mağdurun ölümüne yol açabilir.

  6. Psikolojik Travma: Bu işkence yöntemi, mağdura yoğun bir aşağılanma ve utanç duygusu yaşatır.

 

7-Erimiş Kurşun Fıskiyesi

Erimiş kurşun fıskiyesi, Orta Çağ’dan beri kullanılan ve kurbanlara karşı inanılmaz derecede acımasız ve insanlık dışı bir işkence yöntemidir. Bu alet, mağdurlara hem fiziksel hem de psikolojik açıdan azap veren ve onları ölüme sürükleyebilen vahşi bir uygulamadır.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Aletin Yapısı: Erimiş kurşun fıskiyesi, genellikle metalden yapılmış ve bir huniye benzeyen bir yapıya sahipti. Fıskiyenin haznesi, erimiş kurşun, katran, kaynar su veya kaynar yağ gibi sıvı maddelerle doldurulabilirdi.

  2. İşkencenin Uygulanması:

    • Kurbanın ağzı, burnu veya gözü zorla açılırdı.
    • Erimiş sıvı, huni aracılığıyla kurbanın ağzına, gözlerine veya diğer hassas vücut kısımlarına dökülürでした。
    • Bu işlem, kurbanda dayanılmaz acılara, yanıklara ve kalıcı hasara yol açardı.
  3. Gözlere İşkencenin Etkisi:

    • Gözlere uygulandığında, erimiş sıvı korneayı ve lensleri yakarak körlüğe ve kalıcı hasara neden olabilirdi.
    • Hatta bazı durumlarda, göz küreleri patlayarak ölüme yol açabilirdi.
  4. Uzun Süreli İşkenceler:

    • Tarihi kayıtlara göre, bazı işkenceler aylarca devam edebilir ve kurbanın gözlerine düzenli olarak erimiş gümüş dökülebilirdi.
    • Bu tür işkenceler, kurbanı zihinsel ve fiziksel olarak çökertmeyi ve itirafa zorlamayı amaçlıyordu.

 

8-Demir Bakire

Demir Bakire, Orta Çağ’da kullanılan ve kurbanlara karşı inanılmaz derecede acımasız ve insanlık dışı bir işkence yöntemidir. Bu alet, mağdurlara hem fiziksel hem de psikolojik açıdan azap veren ve onları ölüme sürükleyebilen vahşi bir uygulamadır.

İşkencenin İşleyişi:

  1. Aletin Yapısı:

    • Demir Bakire, içi sivri uçlu çivilerle kaplı, menteşeli önü olan bir demir dolaptı.
    • Dolap, konik bir çerçeveye sahipti ve bir insanı içine alacak kadar büyüktü.
    • Çiviler, kurbanın tüm vücuduna, özellikle de gövdeye ve uzuvlara nüfuz edecek şekilde yerleştirilirdi.
  2. İşkencenin Uygulanması:

    • Kurban, dolap açıkken içeri zorla sokulurdu.
    • Dolap kapatıldığında, çiviler kurbanın etine batar ve dayanılmaz acılara neden olurdu.
    • Kurban, hareket kabiliyeti olmadan sıkıca hapsedilmiş olurdu.
  3. Acı ve Ölüm:

    • Demir Bakire’de maruz kalınan işkence, kurbanda şiddetli ağrıya, kanamaya ve doku hasarına yol açardı.
    • Enfeksiyon kapma riski oldukça yüksekti ve bu da ölüme yol açabilirdi.
    • Uzun süreli işkence, kurbanın zihinsel çökmesine ve itirafa zorlanmasına neden olabilirdi.

9-Tabut İşkencesi

Orta çağda uygulanan tabut işkencesi, acımasız ve vahşi bir işkence yöntemi olarak bilinir. Bu yöntem, kişinin vücudunu bir tabut içine sıkıştırarak sınırlı hareket etmesini ve nefes almasını engellemeyi amaçlar. İşkenceciler, mağdurları sıkıştırılmış bir tabut içine koyar ve ardından çeşitli şekillerde işkence edebilirler.

Tabut işkencesinin amaçlarından biri, fiziksel acı ve zulmü artırmaktır. Tabut içinde sıkışan kişi, vücut ağırlığının neden olduğu baskı nedeniyle şiddetli rahatsızlık hisseder. Ayrıca, nefes almak zorlaştığından, mağdur zamanla boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Bu işkence yöntemi genellikle suçluların sorgulanması veya cezalandırılması için kullanılmıştır. İşkenceciler, mağdurları sıkıştırılmış tabut içinde bırakarak fiziksel ve psikolojik acı çekmelerini sağlarlar. Ayrıca, tabut işkencesi genellikle halka gözdağı vermek veya korkutmak amacıyla da kullanılmıştır.

Orta çağda tabut işkencesi, insanlık dışı ve ahlaki açıdan kabul edilemez bir uygulama olarak görülmektedir. Ancak, o dönemde işkence, ceza ve sorgulama yöntemi olarak oldukça yaygın bir şekilde kullanılmaktaydı. Bugün ise bu tür işkence yöntemleri evrensel insan hakları standartlarına aykırı olduğu için kınanmaktadır.

 

10-Başparmak Vidası

Başparmak vidası işkencesi, insanlık tarihinde acımasız ve zalimce bir işkence yöntemi olarak bilinir.

1. Başparmak Vidası Nedir ve Nasıl Kullanılır?

  • Başparmak vidası, işkenceci tarafından mağdurun başparmağına uygulanan bir alet olarak tanımlanır.
  • Genellikle metal bir cıvata veya vida şeklindedir ve bir mengene benzeri bir mekanizma ile sıkıştırılır.
  • İşkenceci, başparmak vidasını sıkıştırarak mağdurun dayanma kapasitesini zorlar ve acı verici bir deneyim yaşatır.

2. Tarihi ve Kültürel Bağlam

  • Başparmak vidası işkencesi, Orta Çağ’dan beri kullanılan bir yöntemdir ve sıklıkla suçluların sorgulanması veya cezalandırılması için uygulanmıştır.
  • Özellikle Avrupa’da, bu yöntem yaygın olarak kullanılmış ve halk arasında korku ve dehşet yaratmıştır.
  • Başparmak vidası, insanlık tarihindeki işkence ve zulmün sembolik bir örneği olarak kabul edilir.

3. Başparmak Vidasının Etkileri ve Sonuçları

  • Başparmak vidası işkencesi, mağdur üzerinde hem fiziksel hem de psikolojik etkiler bırakır.
  • Başparmakta oluşan şiddetli ağrılar, kalıcı hasarlar ve hatta uzuv kaybıyla sonuçlanabilir.
  • Psikolojik olarak ise, mağdurda travma, korku ve depresyon gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.

 

11-İp İşkencesi

İp işkencesi, insanlık tarihinde kullanılan acımasız bir işkence yöntemi olarak bilinir. Bu yazıda, ip işkencesinin ne olduğu, nasıl uygulandığı ve tarihsel arka planı hakkında detaylı bilgiler vereceğiz.

1. İp İşkencesinin Tanımı ve Yöntemi

  • İp işkencesi, işkencecinin mağdurun vücudunu sıkıca bağlayarak veya sararak, genellikle ip veya halat kullanarak acı verici bir deneyim yaşatmasıdır.
  • İp işkencesi genellikle sorgulama, cezalandırma veya korkutma amacıyla kullanılır.
  • İşkenceci, mağdurun bedenine sardığı ipi sıkılaştırarak şiddetli ağrılar ve sıkıntılar yaşatır.

2. Tarihsel Arka Planı ve Kullanımı

  • İp işkencesi, tarih boyunca çeşitli kültürlerde ve toplumlarda kullanılmıştır.
  • Orta Çağ’da Avrupa’da yaygın olarak kullanılan bir işkence yöntemi olmuştur. Özellikle suçluların sorgulanması veya cezalandırılması için sıkça tercih edilmiştir.
  • İp işkencesi, insanların korku ve dehşet içinde yaşamasına neden olmuş ve zalim yönetimlerin bir sembolü haline gelmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir